- ahır gibi
- filthy and confused
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
SÜFYAN — Âhir zamanda geleceği ve ümmetin karanlık günler yaşamasına vesile olacağı sahih hadislerle bildirilen dehşetli dinsiz ve münâfık bir şahıs. (Bak: Deccal)(Rivâyetler, deccalın dehşetli fitnesi, İslâmlarda olacağını gösterir ki, bütün ümmet… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DÂBBET-ÜL ARZ — Hadis i şerifle âhir zamanda olacağı haber verilen ve âhir zaman alâmetlerinden olan bir nevi mahluk. (Cenâb ı Hakk a itâat etmeyenleri içlerinden kemireceği ve yiyeceği bildirilen dehşetli bir mahluk tâifesi.)(Kur ânda, gayet mücmel bir işaret… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HİCRÎ TARİH — Peygamberimiz Hz. Muhammed in (A.S.M.) Mekkeden Medine ye hicret ettiği günü başlangıç olarak alan tarih. Milâdi ve Rumi tarihler gibi oniki ay esasına dayanan hicri sene, Muharrem adı verilen ayla başlar, zilhicce ile sona erer. Oniki ayın… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NUR — Aydınlık. Parıltı. Parlaklık. Her çeşit zulmetin zıddı. Işık. * Kur ân ı Kerim. İman. İslâmiyet. Peygamber. * Zulmeti def eden, şule, ışık. (Bazılarınca ziya, nurdan daha sağlamdır ve daha hastır. Nur; dünyevî ve uhrevî olmak üzere iki nevidir.… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
havale — is., Ar. ḥavāle 1) Bir işi bir başkasının sorumluluğuna bırakma, ısmarlama, devretme Bütün belgelerin bakanlığa havalesi gerekiyor. 2) Banka, postane vb. aracılığıyla gönderilen para Ay başında havaleyi postaneye yatırdım. 3) Postane, banka vb.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zaman — is., Ar. zamān 1) Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit Zaman geçtikçe hafifleyecek yerde, daha ziyade ağırlaşan bir vicdan azabı duyarım. Ö. Seyfettin 2) Bu sürenin belirli bir parçası, vakit Efendiler,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ARŞ — Bağ çardağı. * Gölgelik. * Kürsü, taht, yüce makam. En yüksek gök. Allahın kudret ve saltanatının tecelli yeri. (Arş kâinatı kaplar. Allah ın kudreti ve ilmi de herşeyi kaplar.) * Fevkiyyet, ulviyyet. * Arş ı Alâ, Arş ı Rahman, Arş ı İlâhi, Arş ı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CAMİ — İslâm mâbedi. İbadet yeri olan bina. * Cem edici, toplayıcı, içine alan. * Cem etmiş, toplamış bulunan, hâvi ve muhit olan. * Resûl i Ekrem Aleyhissalâtu Vesselâm bütün evvel ve âhir güzel isim ve ahlâkı kendisinde cem ettiğinden dolayı ona… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HULEFÂ-İ MEHDİYYÎN — Mehdi olan halifeler. Yani âhir zamanda gelen büyük mehdinin bazı vâsıflarına sahib olan halifeler. (Bak: Mehdi)(Hz. Mehdi ye dair muhtelif rivayetler var. Tafsilat ve tasvirat başka başkadır... Resul i Ekrem (A.S.M.) vahye istinaden herbir… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TOKAT — Kale içi, siper, ahır, ağıl. El içi gibi yer. * Dere arası olan hayvan mer ası. * El içiyle vurulan sille … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ÜMMİ — Anasından doğduğu gibi kalmış ve tahsil görmemiş, mekteb ve medresede okumamış kimse. Yazı yazmak bilmeyen. (Ümmi ile câhil arasında fark vardır. Ümmi yalnız okuyup yazmak bilmiyendir. Câhil ise, okuyup yazmak bilse de, bir şey bilmiyen kimsedir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük